27 Aralık 2011 Salı

Zebra Kek...

Uzun zamandır yapmadığım zebra keki geçen hafta çocuklarım için hazırladım. Çayın yanına en iyi kurtarıcı gibi gördüğüm keki pişirirken bir yandan da ince ince yağan karı izledim. Fırındaki kek soğuk havalarda daha bir leziz geliyor gözüme. Evi saran kek kokusu da bir sıcaklık katıyor yüreğime...
Üzeri zebra şekline benzedi ama ben kakaolu kısmını biraz daha fazla ayırdığım için alt kısım çoğunluk kakaolu oldu. Tavsiyem yarısından fazlasını sade, diğer kalan kısmını kakaolu yaparsanız şekil daha net ortaya çıkabilir. Süt yerine soda kullandım, hem üst kısmı kıyır kıyır oldu, hem de güzel kabardı.
Malzemeler:
3 yumurta
1 paket kakao 25 gr.lık
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı soda
1,5 su bardağı şeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2,5 bardak kadar un
Yapılışı:
Yumurta şekerle çırpılır, un haricindeki malzemeler eklenerek karıştırılır. Kıvamını ayarlamak için un yavaş yavaş eklenir. Hamur ikiye bölünür, bir bölümüne kakao katıp karıştırılır. Kepçe yada kahve fincanı ile yağlanmış yuvarlak kek kalıbına bir fincan beyazından, bir fincan kakaolusundan tam orta kısmına yavaş yavaş dökülerek, hamur bitene kadar tekrarlanır. Isıtılmış 180 derece fırında ilk 30 dakika pişirilir, fırın ayarı 150 getirilerek 10-15 dakika da öyle pişirilir. Afiyet olsun.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Islak Kurabiye...

Blog camiasında ün salmış Nino'nun kurabiyelerini sonunda bende denedim. Oğlumun sınıfında yerli malı kutlaması için bu lezzetli kurabiyelerden hazırladım. Çocukların da kakaolu lezzetleri daha çok sevdiğini göz önünde bulundurursak, tatlarını beğeneceklerini umuyorum. Browniyi andırıyor ben şahsen denedim ve onayladım :)
Tarifini de blogumda bulunması için yazıyorum. Aslına göre kakao miktarını arttırdım ve şerbetinin miktarını azalttım.
Malzemeler:

1,5 paket kakao ( 25 gr.lık)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta
1/2 paket margarin
1 kabartma tozu
1 vaniya
1 çay bardağı şeker
3- 3,5 su bardağı un
Şerbeti için;
2 çay bardagi Seker
2 çay bardagi Su

Not: Şerbeti için daha pratik bir yöntem daha var. 2 çay bardağı soğuk sütle, 2 çay bardağı şekeri güzelce karıştırıp ( şekerin içerisinde erimesi gerekiyor) pişen kurabiyeleri, aşağıda anlattığım gibi içerisine atıp çıkarabilirsiniz. Süt olduğu için ya dolapta saklanmalı ya da soğuk bir yerde muhafaza edilmeli. Bu şekilde daha pratik oluyor. Ben son zamanlarda bu şekilde yapmaya başladım.
Yapılışı: Şerbeti yoğunlaşıncaya kadar kaynatılır. "Tarifte yazdığı gibi soğutup, buzdolabında da beklettim." Un haricinde diğer malzemeler karıştırılır, unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamı ayarlanır. 200 derece fırında üzerleri çatlayana kadar pişirilir." Gerçekten gözünüzün üzerinde olması lazım çok çabuk pişiyorlar." Şerbet soğuk, kurabiyeler sıcakken buluşturulur. Kurabiyeleri şerbetin içerisine sokup çıkartın, bekletmeden servis tabağınıza alın. Tadının oturması için bir gün önceden yapmanızda fayda var. Afiyet olsun.
Üzerine dilerseniz fıstık, fındık veya çikolata sosu dökebilirsiniz.

20 Aralık 2011 Salı

B&N Burger Noodle Kıtchen Brunch Keyfi...

Geçtiğimiz Pazar sevgili arkadaşım Yasemin tarafından davet edildiğim Brunch'a gittim. Şirin ve sıcak bir mekanda, Yıldız Tunçay ve Chef Hüseyin Kurt ortaklığında açılmış olan dükkanı tanıma fırsatı yakaladım. Şöyle ki kapısını açıp içeriye girdiğiniz de kendinizi evinizde gibi hissettiğiniz, doğal ve samimi bir ortam havasını eminim sizlerde yaşayacaksınız.
Birde sohbet arkadaşlarınız zamanın nasıl geçtiğini size hissettirmezse daha da bir keyif alacağınız kesin. Bu sayede bende aylardır görmediğim blog arkadaşlarımla buluşma fırsatını yakaladım.
Yer olarak Ataköy deniz otobüslerinin çıkışında, Komşufırın yanında kalıyor. Bizlere hepsi organik kahvaltılık ürünlerinden ikram ettiler, sessiz bir ortamda çayınızı kahvenizi yudumlayacağınız, hem merkezi hem de sakin bir köşede kalmış bir mekan. Menüdekilere bakmak isterseniz www.b-nkitchen.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Önce arkadaşım Yasemin'e daha sonra da bizi çok güzel ağırlıyan Yıldız Tunçay ve ortağı Hüseyin Kurt beye bu güzel pazar sabahı için teşekkürler ediyorum.

18 Aralık 2011 Pazar

Fırında Tavuk Pirzola ve Kremalı Patates...

Yine bir pazar akşamı, hafta sonu hızla geçip gitti. Benim için bu 2 gün hareketli ve bir o kadar da keyifli idi. Aylardan sonra fırsat bulup blog buluşmasına dahil oldum. Çok şirin bir mekanda bruncha davet edildik. Bugün neler yaptığımı bir daha ki yazımda resimlerle anlatacağım. Eve geldiğimizde acıkmış olan miğdelerimizi doyurmak için bu menüyü tasarladım. Hepimizin bildiği ve çoğumuzun sevdiği patates ve tavuğun birleşimi...
Fırında 200 derecede yukarıda ki resmin üzerine ilaveten 1 kutu krema döktüm, 30 dakika kadar pişirerek (patatesler yumuşayana kadar) üzerine kaşar rendesi gezdirdim. Üzeri kızarana kadar tekrar fırınladım.


Diğer tarafta benim işime çok yarayan, fırınımın temiz kalmasına yardımcı, elektrikli ızgarayı kesinlikle tavsiye ediyorum. Özellikle üzerinde kapak olması gerekiyor. İçeride buharı kaldığı için hem daha çabuk pişiyor hem de çok su kaybetmediğinden lezzeti daha da güzelleşiyor.
Yine bu tavukların harcı için; Zeytinyağı, Tuz, Karabiber, Pulbiber, Kimyon, 1 kaşık salça, Kekik kullandım. Tavuk etleri ile karıştırarak yukarıda ki makinemde 150 ayarına getirip 35-40 dakika kadar pişirdim. Fırında yapılacaksa 170 derecede yine aynı dakikalarda pişirilerek servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
Elektrikli ızgaramın markasını soran arkadaşlarım oldu. Ben Kenwood kullanıyorum. Özellikle köftelerimi bununla pişiriyorum. Mangal tadında oluyor. Kapaklı olması en önemli özelliği.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Mercimekli Patates Salatası...


Çay saati için değişik ve lezzetli bir alternatif.
Yapımı Aysun'dan.

Malzemeler:
5 tane orta boy patates
1 su bardağı mercimek
Taze soğan
Yarım limon
Pulbiber, tuz
Üzerini süslemek için çeri domates, dereotu ve mayonez

Patatesleri soyup küp küp doğrayarak mercimek ile birlikte az suda lapa oluncaya kadar pişirin, soğuduktan sonra limon, pulbiber,yeşil soğan, tuz ekleyerek, servis tabağında düzleştirin. Domates, dereotu ve mayonezle süsleyin. Afiyet olsun...

11 Aralık 2011 Pazar

Zeytinyağlı Kara Lahana Sarması Ve Kırmızı Biber Salatası...


Aysun arkadaşım Trabzon'lu olduğu için kara lahana evlerinde çok sık tüketiliyor. Bende bir Sinop'lu olarak kara lahanaya aşinalığım mevcut, kendilerini çok da severim. Üzüm yaprağı ile yapılan zeytinyağlı dolmayı birde aynı şekilde kara lahanadan denemenizi tavsiye ediyorum.

Malzemeler:
2 bağ kara lahana
3 adet soğan
1,5 su bardağı pirinç
1, 5 tatlı kaşığı nane
1, 5 tatlı kaşığı pulbiber
1,5 tatlı kaşığı tuz
Kuş üzümü ve fıstık ( isteğe bağlı)
1 çay kaşığı karabiber


Soğanları yemeklik doğrayın, sıvı yağda pembeleşene kadar kavurun. Pirinci ve diğer malzemeleri ekleyerek karıştırın. 1 su bardağı sıcak su ekleyerek, suyunu çekene kadar pişirin ve ılınmaya bırakın. Lahanaların sap kısımlarını kopararak geniş bir tencerede sıcak suda 2-3 dakika haşlayın. Lahanaları kevgir yardımıyla çıkarıp soğuk suya atın, süzgeç yardımıyla suyunu süzdürerek lahanaları sarın. Sarılmış lahanalara sıcak su ekleyip üzerine zeytinyağı gezdirerek pişmeye bırakın. Afiyet olsun.



5-6 tane közlenmiş kırmızı biberi, 6-7 yemek kaşığı süzme yoğurt, tuz, 1-2 çorba kaşığı mayonez
ile karıştırıp çay saatlerinde servise sunabilirsiniz.

10 Aralık 2011 Cumartesi

Mantarlı Kiş...

Aysun'dan ilk tarif, şiddetle tavsiye ediyorum :)

Malzemeler:
15 çorba kaşığı un
3 çorba kaşığı yoğurt
1 kabartma tozu
200 gr.margarin

Üzeri için;
3 soğan
2 paket mantar
2 kutu krema
2 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz ve karabiber
1,5 su bardağı kaşar peyniri

Bütün malzemeler yoğrulur, hamur haline getirilir. Borcama el yardımı ile yayılır. 180 derece ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar pişirilir. Soğumaya bırakılır. Diğer taraftan soğanlar yağda sotelenir, dilimlenmiş mantarlar ilave edilerek suyunu salıp çekene kadar pişirilir. Ilındıktan sonra 2 kutu krema mantara karıştırılır. Soğuyan hamurun üzerine mantarlar dökülür ve onun üzerine 2 tane yumurta tuz ve karabiber ile çırpılarak mantarın üzerine gezdirilir. En son rende kaşar serpilerek üzeri kızarana kadar yine 180 derece fırına verilir. Afiyet olsun.

9 Aralık 2011 Cuma

Aysun'da Çay Saati...

Geçen hafta Aysun arkadaşımıza çaya davetliydik. Bu kadar güzel hazırlık yapmasına, 2 küçük çocuğa rağmen uğraşmasına üzülsem de , lezzetler beni alıp başka diyarlara götürmeye yetti. Sohbet de tatlı olunca, önümüzde ki yiyecekler daha bir lezzetlendi... Buluşmalarımızda ayrılmaz üçlü grubu oluşturduk :) Voltran gibi... Aysun, Cemile'yi çağırırken otomatik bende gidiyorum, ya da ben Aysun'u çağırınca olmazsa olmaz Cemile'miz de geliyor. Bu üçlü kurulmazsa zaten görüşme yapılamıyor eksiklik oluyor, yani mutlu olmak imkansız gibi bir durum anlıyacağınız :) Arayı açmadan görüşmeye çalışıyoruz. İşten güçten, çocuktan ayırdığımız altın saatler bunlar :) Aysun'cum herşey çok güzeldi, ellerine yüreğine sağlık, bundan sonra sıra bende, en kısa zamanda inşallah tekrar bir araya gelmek temennisiyle diyor ve sofradakileri paylaşıyorum...
Mercimekli Patates Salatası...
Mantarlı Kiş...
Zeytinyağlı Karalahana Sarması...
Yoğurtlu Kırmızı Biber Salatası...
Vee Şekerpare.. Arkadaşımdan tarifleri aldıkça paylaşacağım. Herkese Hayırlı cumalar diliyorum...

7 Aralık 2011 Çarşamba

Patates Çorbası...

Patates aşkım küçük yaşlarıma dayanıyor, hal böyle olunca da blogum en çok patatesli tariflerimle tıklanıyor. Bu çorbam da yine çok basit ve de çocukların hayır diyemiyeceği güzel bir lezzet.
Yapılışı: 4 orta boy patates küp küp doğranır, üzerine hafif çıkacak kadar sıcak su eklenerek pişirilir. Yumuşayan patatesler blendırdan geçirilir. Koyuluğuna göre (1 su bardağına yakın) soğuk süt eklenerek çorba kıvamına getirilir. Orta ateşte birkaç dakika kaynatılan çorbaya, karabiber, tuz ve üzerine kızdırılmış tereyağı dökülerek servis yapılır. Afiyer olsun...