18 Mayıs 2009 Pazartesi

Kabaklı Havuçlu Çorba...


Havalar çok ısındı ama ben sürekli sıcak çorba pişiriyorum. Oğlum hafif bir grip geçirince, sebze de yemek istemeyince, çareyi çorbalara katmak da buluyorum. Çok şükür hastalığı ilerlemeden iyileşti. Bu çorba da tamamen evde olan sebzelerle yapıldı, tadını da ben çok beğendim. Oğlun yedimi derseniz, İştahsızlığından dolayı binbir oyunla yedirdim. Haydi oyunumu da söyleyeyim :) Tolga adında bir oyuncağımız var bizim. Traş bıçağının da bıçağı çıkarılmış, traş sabunu sıkılmış ve Ayberk beyimiz Tolga'yı traş ederken, yani transa geçmek üzereyken :) yedirdim. Bugüne kadar yaptığım oyunları yazsam herhalde oyunun gerçekten sınırsız olduğu bir daha kanıtlanabilir. Edebiyat da olduğu gibi, giriş acıkması, gelişme oyun, sonuç yine ben kazandım :)
Malzemeler:
2 büyük boy havuç
2 kabak
1,5 litre su ( yarı yarıya et suyu konulabilir)
1 et bulyon
1 çorba kaşığı tereyağ ve 2 çorba kaşığı kadar sıvıyağ
Tuz, karabiber
Terbiyesi;
2 yumurta sarısı
2 çorba kaşığı un
1 su bardağı süt
Yapılışı: Kabak ve havuçlar rendenin ince yeriyle rendelenir. Tencerede tereyağ ve sıvıyağ ile birlikte sotelenir. Sıcak su ve et bulyon eklenir, havuç ve kabaklar pişince ( zaten ince rendelendiği için çok kısa sürede pişiyor) Terbiyesi hazırlanır. Çorbadan biraz terbiyeye eklenerek ılındırılır ve çorbaya hızlıca karıştırılarak eklenir. Tuzu ve karabiberi de eklenerek 1-2 dakika sonra ocaktan alınır. Afiyet olsun.

10 yorum:

müjde dedi ki...

Oğluşuna çok geçmiş olsun Sedacığım.Geçiş mevsimleri çok yanıltıcı olabiliyor hepimiz için.Çorba nefis görünüyor.Ben de oğluşa deneyeceğim nasipse.Ellerine sağlık.Sevgiler...

iffetin günlüğü dedi ki...

yemek yeme problemi olunca anneler ne yapsın çeşit çeşit oyunlar, bazen reklamlarla yediriyorlar neyse hastalığı geçsinde.çorbalar şifa olsun inşallah.

aslı'nın mutfağı dedi ki...

Harikasın Seda'cım, ne kadar yaratıcı ve sabırlısın, maaşallah :) Oğluşuna çok geçmiş olsun, böyle güzel mamalar ve oyunlar çok yardımcı olmuştur toparlanmasına tabii..

Unknown dedi ki...

Sedacım çok geçmiş olsun neyse atlatmışsınız.
Anneler dünyanın en yaratıcı varlıkları olsa gerek 2 kaşık yedirebilmek için yapmadığımız şaklabanlık kalmaz.Ben de büyük oğluma asansörde yemek yedirirdim küçükken o düğmelere basar ben ağzına iki lokma sokardım.Bu arada asansöre binip de elinde yemek tabağı ile bir kadın görsen ne yaparsın çok komik durumlara düştüm zamanında bende.Onların canı sağolsun helal olsun verilen emeklere
Ellerine sağlık arkadaşım

Unknown dedi ki...

Sedacığım geçmiş olsun paşama.Çorba harika sağlıklı ve leziz kucak dolusu
sevgiler...

ipek dedi ki...

Oğluna çook geçmişler olsun. Çorba içmeyi çok severim. Bu da bilmediğim bir tarifti. Havalar biraz soğursa hemen deneyeceğim.

Seda'nın Günlüğü dedi ki...

Müjde'ciğim,
Hamiyet'ciğim,

Aslı'cığım

Kendimce,senin oyununda gerçekten çok güzelmiş :) Parkda, kapıda, asansörde, heryerde yemek yedirilebilir :)

Derya'cığım,

Tarifsiz tarifler

Geçmiş olsun dilekleriniz ve güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Sağlıcakla...
Sevgiler

Ordanburdanhayattan dedi ki...

Sedacım geçmiş olsun Ayberke. Tuğra da rota virüsü kaptı 2 gece hastanede yattık aman yuvaya dikkat et canım. çok zor günler geçirdik 2 gün, hala da tam iyi değil, 10 gün devam edecekmiş.Allah hepsine acil şifa versin inşallah. çorban da yedirme biçimin de pek tanıdık nedense:)))

Seda'nın Günlüğü dedi ki...

Yasemincim çok ama çok geçmiş olsun. O hastalığı biliyorum. Allah acil şifalar versin. Çağın hastalıkları değişti. En kısa zamanda sağlığına kavuşur inşallah. Yorumun için de çok teşekkür ederim canım.
Sevgiler

Limonlu Kek dedi ki...

Anacım, Ayberk dondurmaları da oyunla mı yiyecek cumartesi günü? Yok yok muzur şeylere şeyler bayılır şu çocuk milleti, dondurmayı ne kadar yeme desen o kadar çok yerler? Bu arada hazır mısın Cumartesi tozu dumana katmaya Sedacığım :p